Yerli ve Milli Gökkuşağı Yerlerde

Venedik’e eğer 2-3 günlük bir plan yaptıysanız; mutlaka görmeniz gereken tatlı adalar Burano, Murano ve eşantiyon olarak da Torcello. Gökkuşağı renklerinde evleri, kanalları, sandalları, asılı çamaşırları, dantelleri, muhteşem cam isçiliği ile adaların huzur veren ortamını biz çok sevmiştik.

Adalara ulaşmak için ilk durak Fondamente Nove. Biz yürüyerek gitmiştik ama Vaporettolar (Minik Vapurlar 😊) ile de Fondamente Nove durağına ulaşmak mümkün. San Marco meydanından 4.1 veya 4.2 numaralı Vaporettolara binerek Fondamente Nove’ya geçebilirsiniz. Bu Vaporettolar saat ve tersi yönde hareket ederek Venedik’i turluyorlar ki biz de adalardan döndüğümüzde günlük sınırsız biletimizin verdiği yetkiye dayanarak girilmedik kanalını bırakmamıştık Venedik’in 😊 (2 numarali hat) Fondamente Nove durağına vardıktan sonra Buranoya gitmek için 12 numaralı deniz otobüsünü kullanmak gerekiyor.

Biz tüm gün, sınırsız, tüm adalara gidilebilen bilet almıştık, kişi başı 20 Euro’ya, hakkını da verdik 😊

Yaklaşık 40-45 dakikalık bir Vaporetto yolculuğundan sonra ilk durak Murano oluyor. Sonra Burano ve Torcello.

BURANO

Burano adası tam olarak alkolün renkli sonuçlarını gözler önüne seriyor 😊 Burano’ya iner inmez rengarenk evleri, önlerindeki çiçekleri, tatlı kapıları bir film setindeymişsiniz gibi hissettiriyor. İnsan böyle tatlı bir yerde yaşam olduğunu ve yerlilerin olduğunu algılayamıyor. Evlerin kapıları genelde açık. Rengarenk boyalı oluşları ile ilgili hikâye de şöyle: Balıkçıklar genelde eve sarhoş döndüklerinden, kapılar da hep açık olunca, Aşk-i Memnu tabloları yaşanmasın; yanlış eve girmesinler diye, herkes evini farklı bir renge boyamış.

Ada zaten çok büyük değil, şüphesiz ki her kösesini arşınlamayan bizden değildir.

MURANO

Murano, diğerlerine göre epey büyük, dantelleri ve özellikle cam isçiliğiyle ünlü. Büyük bir kanalı var, renkli evleri, birkaç kilisesi ve birbirinden güzel cam isçiliğiyle dolu dükkânları. Bazı dükkanlarda cam yapımını izleyebiliyorsunuz, gerçekten çok güzel yapım aşamasını görmek; dükkânın içine doğru oluşmuş bir sıra ve kalabalık görürseniz dalın içeri, biz öyle yaptık.

Aslında 13.yy’da Venedik, camları ve cam isçiliğiyle ünlüymüş fakat Venedik’te ahşap evler çok olduğundan yangın riskine karşı tüm cam fabrikaları Murano’ya taşınmış. Şimdi Cam eşittir Murano. Ürünlerin üzerinde de özel bir etiket var Murano ürünü olduğuna dair; Cin ürünlerinden ayrılabilmek adına. Her yerde camdan ürünler var, çok yaratıcı ve özel tasarımlar. Camdan yapılmış Noel ağacı en turist çekeni…

TORCELLO

Torcello, Burano ve Murano’nun yanında biraz daha “Issız Adam” modunda kalıyor. Sessiz, sakin ve huzurlu bir giriş yapıyorsunuz adaya sağdan sağdan. Yolun sonunda ise Roma İmparatorluğu el sallıyor.

Roma’dan kalan yapılara kadar giden yol boyunca sadece sizin yürüdüğünüz kaldırım ve yanıbasınızdaki kanal dışında pek fazla bir sey gormeyeceksiniz. Nereden düştüm ben buraya diye düşünebilirsiniz 🙂 Lakin biz de benzer  duygulara kapıldık:) Ancak kiliseye ulaştıktan sonra fikrimiz değişti.

7. yüzyılda yapılmış olan, meydandaki Santa Maria Assunta kilisesi, hemen yanında 11.yy’da yapılmış Santa Fosca kilisesi, müzesi; hemen arkasında sessiz sakin takılan kanalı ile farklı bir dokusu var.

Bizim Burano’muz, Murano’muz ve Torcello’muz böyle, umarız bir katkı sağlayabilmişizdir sizin planlarınıza da 😊